
“Şükreder ve inanırsanız, Allah size niçin azab etsin? Allah şükrün karşılığını verir ve bilir.” Eğer sizler şükreder ve iman ederseniz Allah size niye azap etsin? Allah kullarına azap etmekten niye hoşlansın ? Sizler Rabbinize O’nun istediği biçimde iman eder, O’nun size sunduğu sayısız nimetlerine karşılık nankörlük etmez, Allah’ın istediği bir hayatı yaşamaya yönelirseniz bilesiniz ki […]
“Şükreder ve inanırsanız, Allah size niçin azab etsin? Allah şükrün karşılığını verir ve bilir.”
Eğer sizler şükreder ve iman ederseniz Allah size niye azap etsin? Allah kullarına azap etmekten niye hoşlansın ?
Sizler Rabbinize O’nun istediği biçimde iman eder, O’nun size sunduğu sayısız nimetlerine karşılık nankörlük etmez, Allah’ın istediği bir hayatı yaşamaya yönelirseniz bilesiniz ki Allah size azaptan yana değildir. Çünkü azap inkâr ve nankörlüğün karşılığıdır. Rabbimizin azabı caydırıcılık özelliği taşımaktadır. Kullarını küfürden imana, nankörlükten şükre sevk etmek için Rabbimiz azabını gündeme getirmektedir. Bunlar hâsıl olduktan sonra Allah size azap etmekle ne kazanacak? Rabbimize öyle yeryüzü melikleri gibi, yeryüzü kralları gibi, beni razı etseler de etmeseler de, benim istediğim şekilde hareket etseler de, benim istediğim şekilde yaşasalar da yaşamasalar da, ben mutlaka onlara azap edeceğim diye adaletsiz bir yasayı izafe etmek zulümlerin en büyüğüdür. Çünkü:
Allah Şakir ve Âlimdir. Eğer insanlar Allah’a Allah’ın istediği biçimde iman ederler, Allah’ın istediği biçimde şükrederek bir hayat yaşarlarsa kesinlikle bilsinler ki Allah onlar için Şakir’dir. İfade ne kadar güzel değil mi? Allah Şakir’dir. Kendisi zaten şükredilmeye lâyık yegâne varlıktır ve de sonunda yaptıklarından ötürü sanki kullarına teşekkür edendir Allah. Allah kullarına teşekkür ediyor. Buna karşılık kulların Allah’a nasıl bir kulluk yapması gerektiğini artık siz düşünün.
Muhakkak ki Allah Şekûr ve Âlimdir. Yâni sizler iyi amellere koşarken, salih ameller peşinde Rabbinizi razı etmeye çırpınırken birtakım kusurlarınız, eksiklikleriniz, hatalarınız ve sürçmeleriniz, falsolarınız olsa da unutmayın ki Allah Gafur’dur. Siliverir Allah onları, kaale almayıverir, yok farz ediverir, örtüverir üzerlerini, bağışlayıverir sizi. Bir de Allah Şekûr ’dür. Şükredendir Allah. Yâni teşekkür edendir, yaptıklarınızı karşılıksız bırakmayandır, amellerinizi asla zayi etmeyendir.
Yüce yaradanım Şekûr ismi gereği yaptıklarımıza teşekkür ederken sizler Allah’ın sizlere verdiği nimetlere şükretmek için ne durursunuz, neyi beklersiniz? Daha zamanı var, sonra yaparım, ihtiyarlayınca kılarız gibi gibi kendinizi kandıracak yaftalarla kendinizi kandırmayın. Elimizde fırsatımız varken Allah’ın bize bir lütfu olan sağlık ve sıhhatimiz yerinde iken bizlerde ondan rahmetini umarak bağışlanma dilemeliyiz ve verdiği sonsuz nimetleri karşısında ona şükran borcumuzu yerine getirmeliyiz. Rabbimize şükran borcunu ödeyen ve Rabbi tarafından affedilen kul olmak dileğiyle…
Selam ve dua ile…